1928
İSTASYON
Burda gelir insana,
Boş günlerin usancı.
Çalar birden kampana,
Ölüm çanından acı.
Sonra bir düdük öter,
Kesik çığlıklar der:
Burdan bildik gidenler,
Yarın döner yabancı...
(1928)
SOKAK
Öyle bir sokak ki, bu
Her köşede bir kadın;
Geçene, öz yolcusu Gibi bakar...
Anladın...
Ve kalbin sana sorar:
Bakıp geçmekte ne var?
Sen de her insan kadar
Onlara aşinaydın....
(1928)
YILDIZLI BİR GECEDE
Sema bize seslenir;
Kalma, gel, işkencede!
Ruhumuz ebedîdir;
Bunu duy, tek hecede!
Ömür ki, bir kurak çöl,
Onu tek bir güne böl;
Şebnem gibi doğ ve öl.
Yıldızlı bir gecede!..
(1928)
GÖZLER
Bir şey kalmaz, yalınız,
Kalır maziden gözler.
Ölür de her yanımız,
Sağ kalır, neden gözler?
Birer yıldız olur da,
Kırpışırlar havada,
Kupkuru bir kafada,
Apaçık giden gözler...
(1928)
AZAP
Azap, saçlarıma ak,
Yüzüme çizgi serdi,
Ruhumu, çırıl çıplak,
Soyup çarmıha gerdi.
Bağrım, çizgi çizgi kan;
Beni seyretti hayran.
Bir kadın oldu o ân,
Kendini bana verdi...
(1928)
NEFS
Geceler toprağa benimle inmiş.
Kasırga benimle kopmuş denizde.
Sanırım vebalı elim gezinmiş,
Çürüyen ağaçta, hasta benizde.
Cinnet, şüphe, korku, benim eserim;
Sıcak kalbinizde gizlidir yerim,
Bir kurdum ki, sizi hep diş diş yerim
Ve gezerim her gün elbisenizde...
(1928)