NFK-FAN

ÜSTAD NECİP FAZIL

1983

CEHENNEM

Ateş beni yıkayan, yuyan, emziren annem!

Bir arınma kurnası olsa gerek cehennem...

(1983)

 

LÂTİF

Eşya lâtifleştikçe göze görünmez olur;

Solucan kanat taksa yerde sürünmez olur.

(1983)

 

KELİME

İman, ihlâs, vecd ve aşk, bunlar birer kelime...

Kelimeyi boğardım verselerdi elime...

(1983)

 

BİR

Varlık yalnız Bir'dedir, toplam bolüm hep birde...

Devam eden yalnız bir, sayıda dört tekbirde.,.

(1983)

 

SAYILAR

Sayılar yalnız Bir'in kendi dalgalanışı,

Sayılar kemmiyetin keyfiyeti anışı...

(1983)

 

HATIRA

Renk renk hâtıralarım oda oda silindi;

Anne kokan bir Türkçem vardı, o da silindi.

(1983)

 

İHTİZAZ

Renkte, seste, ışıkta her şeyde bir ihtizaz;

Her şeyde bir titreşim, zikir, fikir ve niyaz...

(1983)

 

YENİ

Tohum çatlar da bilmem, kafa nasıl çatlamaz?

Yeni odur ki, solmaz, pörsümez, bayatlamaz.

(1983)

 

AŞK

Allah, Resul aşkıyle yandım, bittim, kül oldum!

Öyle zayıfladım ki, sonunda herkül oldum.

(1983)

 

OYUNCAK

Kırıldı oyuncağım, artık bir daha gülmem;

Toz olur, toprak olur, duman olurum ölmem!

(1983)

 

KOŞU

Hakikat değişiyor daha bitmeden cümle;

Koşuyorum yetişmek için bütün gücümle...

(1983)

 

ECEL

Yetişir boğuştuğum gece gündüz ecelle;

Allah Rahim ve Rahman, Allah Azze ve Celle...

(1983)

 

VEHİM

Her şey kesik ve kopuk, zaman tutamaz lehim;

Mazi albümde hayal, istikbal kalbde vehim...

(1983)

 

KALMADI

Yıkılan sarayımdan tek bir nakış kalmadı;

Dışa mıhlandı gözler, içe bakış kalmadı.

(1983)

 

RAMAZAN

Ramazan mübarek ay, müminlerin balayı;

Hatırla der, suyu bal kaybedilmiş sılayı...

(1983)

 

KAMIŞN

Ben gurbet rüzgârının üflediği kamışım...

Bir su başında mahzun, yapayalnız kalmışım.

(1983)

 

GEÇTİ, GEÇTİ

Geçti, geçti mevsimler...

Süpürüldü takvimler.

Gidenlerden kalan şey;

Duvarlarda resimler,

Mezarlarda isimler...

Geçti, geçti mevsimler...

Hani eski iklimler?

Has ekmekten dilimler.

Hey gidi zamane hey!

Tesellisiz ilimler,

Adaletsiz taksimler...

Hani eski iklimler?

(1983)

 

GEÇİLMEZ

Bu kapıdan kol ve kanat kırılmadan geçilmez;

Eşten, dosttan, sevgiliden ayrılmadan geçilmez.

İçeride bir has oda, yeri samur döşeli;

Bu odadan gelsin diye çağrılmadan geçilmez.

Eti zehir, yağı zehir, balı zehir dünyada,

Bütün fâni lezzetlere darılmadan geçilmez.

Varlık niçin, yokluk nasıl, yaşamak ne, topyekün?

Aklı yele salıverip çıldırmadan geçilmez.

Kayalık boğazlarda yön arayan bir gemi;

Usta kaptan kılavuza varılmadan geçilmez.

Ne okudun, ne Öğrendin, ne bildinse berhava;

Yer çökmeden, gök iki şak yarılmadan geçilmez.

Geçitlerin, kilitlerin yalnız O'nda şifresi;

İşte, işte o eteğe sarılmadan geçilmez!

(1983)

 

SOFRA

Doymayan nefs, gözünü kara toprak doyursun!

Soframıza açlığı besleyenler buyursun!

(1983)

 

O ERLER Kİ

O erler ki, gönül fezasındalar,

Toprakta sürünme ezâsındalar.

Yıldızları teşbih teşbih çeker de,

Namazda arka saf hizasındalar.

İçine nefs sızan ibadetlerin,

Birbiri ardınca kazasındalar.

Günü her dem dolup her dem başlayan,

Ezel senedinin imzasındalar.

Bir ân yabancıya kaysa gözleri,

Bir ömür gözyaşı cezasındalar.

Her rengi silici aşk ötesi renk;

O rengin kavuran beyzâsındalar.

Ne cennet tasası ve ne cehennem;

Sadece Allahın rızasındalar.

(1983)

 

ALLAH DOSTU

Allah dostu odur ki, nefsine tek pay biçmez;

Kırk yıl bir ekşi ayran özler de onu içmez.

(1983)

 

İNSAN

İnsan, bir mes'ut zâlim, insan bir mağrur cahil;

Tekne kırık, su azgın ve kayıplarda sahil...

(1983)

 

ÇOCUK

Annesi gül koklasa, ağzı gül kokan çocuk;

Ağaç içinde ağaç geliştiren tomurcuk,..

Çocukta, uçurtmayla göğe çıkmaya gayret;

Karıncaya göz atsa "niçin, nasıl?" ve hayret...

Fatihlik nimetinden yüzü bir nurlu mühür;

Biz akıl tutsağıyız, çocuktur ki asıl hür.

Allah diyor ki: "Geçti gazabımı rahmetim!"

Bir merhamet heykeli mahzun bakışlı yetim...

Bugün ağla çocuğum, yarın ağlayamazsın!

Şimdi anladığını, sonra anlayamazsın!

İnsanlık zincirinin ebediyet halkası;

Çocukların kalbinde işler zaman rakkası...

(1983)

 

ANLAMAK

Anlamak yok çocuğum, anlar gibi olmak var;

Akıl için son tavır, saçlarını yolmak var...

(1983)

 

YÜK

Bu yük senden Allahım, çekeceğim, nâçarım!

Senden sana sığınır, senden sana kaçarım!

(1983)

 

 

PEYGAMBER

Sende insan ve toplum, sende temel ve bina;

Ne getirdin, götürdün, bildirdinse âmenna!..

(1983)

 

 

KAVANOZ

Bir cümbüştür kopsa da, gece, yakamozlarda;

Münzevî balıklarız ayrı kavanozlarda,..

(1983)

 

 

KADIN

Kadından kendisinde olmayanı isteriz;

Hasret yerinde kalır ve biz çekip gideriz...

(1983)

 

KADIN

Kalıp değil bir fikir...

Elmas sorguçlu fakir;

Açıkta sırrı bakir;

                          Kadın...

Çölde kaçan bir serap;

Yönü kementli mihrap...

Mâdeni som ıstırap;

                         Kadın...

Dipsiz hasrete tuzak;

En yakınken en uzak....

Tadı zehrinde erzak;

                        Kadın...

Bir işaret, bir misâl;

Ayrılık remzi visal...

Allah'a yol bir timsâl;

                       Kadın...

(1983)

 

ZEHİR*

Çocukken haftalar bana asırdı;

Derken saat oldu, derken saniye...

İlk düşünce, beni yokluk ısırdı:

Sonum yokluk olsa bu varlık niye?

Yokluk, sen de yoksun, bir var bir yoksun!

insanoğlu kendi varından yoksun...

Gelsin beni yokluk akrebi soksun!

Bir zehir ki, hayat özü fâniye...

(Mayıs 1983)

* Son şiiri...


Bugün 89 ziyaretçi (104 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol