NFK-FAN

ÜSTAD NECİP FAZIL

1958

TÂ MAVERADAN

Rüzgâr Öyle esti, öyle esti ki,

Her şey uçup gitti, kaldı Yaradan.

Ayna düştü, hayal, perdelerdeki

Bir akiscik gibi çıktı aradan.

Sırtımı uykuda dürtüyor bir el;

Fırla yatağından koşar adım gel!

O bir minicik zar, kabuğunu del!

Seni çağıran var, tâ maveradan!

(1958)

 

KIVRIM KIVRIM

Vehim kadehinde zehirli tütsü...

Kıvrım, kıvrım,

Beyin törpüsü...

Durulan sonsuzluk, yemyeşil gece...

Dalga dalga,

Büyük düşünce...

Tek ölçü, herşeyin her şeyden farkı.,.

Ahenk ahenk,

Bir yakan şarkı...

(1958)

 

PEYGAMBER

Sen, fikir kadar güzel;

Ve tek, birden daha tek!

Itrini süzmüş ezel;

Bal sensin, varlık petek...

Sensin ölüme hisar;

Bakisi hep inkisar..

Sar bizi, çepçevre sar,

Rahmet rüzgârı etek!..

(1958)

 

BÜYÜK RANDEVU

Büyük randevu... Bilsem nerede, saat kaçta?

Tabutumun tahtası, bilsem hangi ağaçta?

(1958)

 

EZAN

Ölürken aynı ahenk, sala sesinden sızan:

Kulağıma doğduğum günde okunan ezan.

(1958)

 

AYNALAR YOLUMU KESTİ

Aynalar, bakmayın yüzüme dik dik;

İşte yakalandık, kelepçelendik!

Çıktınız umulmaz anda karşıma,

Başımın tokmağı indi başıma.

Suratımda her suç bir ayrı imza,

Benmişim kendime en büyük ceza!

Ey dipsiz berraklık, ulvî mahkeme!

Acı, hapsettiğin sefil gölgeme!

Nur topu günlerin kanına girdim,

Kutsî emaneti yedim, bitirdim.

Doğmaz güneşlere bağlandı vâde;

Dişlerinde, köpek nefsin, irade.

Günah, günah, hasad yerinde demet;

Merhamet, suçumdan aşkın merhamet!

Olur mu, dünyaya indirsem kepenk:

Gözyaşı doksem, Nuh Tufanına denk?

Çıkamam, aynalar, aynalar zindan.

Bakamam, aynada, aynada vicdan;

Beni beklemeyin, o bir hevesti;

Gelemem, aynalar yolumu kesti.

(1958)

 

BAYRAK VE SULTAN

Baktım, renk yağarken akşam üzeri,

Her şey ölü yüzde düzgün ve boya.

Nesi varsa yoksa bu harap dünya,

Bir büyük hayalin sade benzeri...

Her şey bir gölgecik o görünmezden,

Visal başlayınca ölüyor visal.

Vatan bir hâtıra, kadın bir misal;

Sen ulaşmaya bak, sonsuza, tezden!

Ey insan, sığdığın çizgiden utan!

Başlangıç noktası, bir de son durak.

Her zerrecik ondan arma ve bayrak;

Bayraklar topluma, bana da sultan...

(1958)

 

O GELSİN

Akan suları çevir,

Sıra dağları devir!

O gelsin!

Gönüllerde bir tasvir...

Güneşi batmaz devir...

O gelsin!

(1958)


Bugün 3 ziyaretçi (3 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol